Yaygın Gelişim Bozukluğu (Otizm)

Yaygın gelişimsel bozukluk, birden fazla bozukluğu içeren genel bir tanı grubu olup erken çocukluk döneminde başlayan sosyal etkileşim, dil gelişimi ve davranış alanlarında yetersizliklere sahip olma durumudur. Davranış sorunları, yineleyici, sınırlı ilgi ve davranışları kapsamaktadır. Bu durumlar gelişimin birçok alanını etkileyerek kalıcı ve süreğen işlev bozukluklarına yol açarlar. 1980 öncesinde Amerikan Psikiyatri Birliğinin sınıflandırmasında yaygın gelişimsel bozukluklar çocukluk şizofrenisinin bir alt tipi olarak sınıflandırılmaktaydı. Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994 yılında yaygın gelişimsel bozuklukları beş bozukluktan oluşan bir grup olarak sınıflandırmıştır. Bunlar; 1. Otizm 2. Rett Sendromu 3. Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu 4. Asperger Bozukluğu 5. Başka Türlü Adlandırılmayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk (Atipik Otizm)’ tur . 1. Otizm Otizm, yaşamın erken dönemlerinde başlayan ve yaşam boyu süren, sosyal ilişkiler, iletişim, davranış ve bilişsel gelişmede gecikme ve sapma gibi özellikler gösteren nöropsikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Yaygın gelişimsel bozuklukların en iyi bilineni otizm (İnfantil otizm olarak da bilinir.) olup karşılıklı sosyal etkileşimde, sözel iletişimde bozukluklar ve basmakalıp stereotipik davranış örüntüsü ile karakterizedir. İnfantil otizm kavramı ilk kez Leo Kanner tarafından 1943 yılında tıp literatürüne kazandırılmış ve 1980'e kadar bu terim kullanılmıştır. Otizm terimi, zaman içinde yerini, otizm spektrum bozuklukları (ASD-Autism Spectrum Disorders) terimine bırakmıştır. Otizm spektrum bozuklukları, yaygın gelişimsel bozukluklarla (Pervasive Developmental Disorders-PDD) eş anlamlı olup ileri düzeyde ve karmaşık bir gelişimsel yetersizlik anlamında kullanılmaktadır. Otizm ise bu sınıflandırma altında yer alan kategorilerden yalnızca biridir. Otizm spektrum bozukluğunun nörolojik nedenlerden kaynaklandığı sanılmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin önemli bir bölümünde (yaklaşık %35), beyindeki anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi vb. 5 nörolojik sorunlar da görülebilir. Otizm spektrum bozukluğu bir ruh hastalığı değildir, ancak belirtileri bazı ruh hastalıklarını çağrıştırabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar, otizm spektrum bozukluğunun çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin sosyoekonomik özellikleriyle ilişkisi olmadığını göstermiştir. Otizm spektrum bozukluğunun kalıtsal olabileceği yönünde bulgular vardır, ancak buna yol açan gen ya da genler henüz bulunmuş değildir. Önceki yıllarda otizm spektrum bozukluğunun görülme oranının 500’de bir olduğu kabul edilirken son verilere göre otizm spektrum bozukluğunun yaklaşık her 150 çocuktan birini etkilediği düşünülmektedir. Ayrıca, erkeklerdeki yaygınlığı kızlardan dört kat fazladır. Sanıldığının aksine, otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin çoğunda, farklı düzeylerde zekâ geriliği görülür. Ayrıca, zekâ testlerinde belli alanlar, diğer alanlara kıyasla çok daha geri çıkabilir. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin pek azında (yaklaşık %10), çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün özelliklere rastlanır. 

PROGRAMIN DÜZEYİ 

Program, yaygın gelişimsel bozukluklar tanı grubu içerisinde yer alan her yaştaki bireyin gelişimsel özellikleri, eğitim ihtiyaçları ve öncelikleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. PROGRAMIN GENEL AMAÇLARI Bu program ile bireylerin;

1. İşlevsel becerilerin kazandırılmasına ön koşul oluşturan temel eşleme ve taklit becerilerini geliştirmeleri, 

2. Sosyal etkileşim başlatma ve sürdürme becerilerini geliştirmeleri, 

3. Alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri, 

4. İletişim becerilerini geliştirmeleri, 

5. Bağımsız çalışma ve işlevde bulunma ile organize olma becerilerini kazanmaları, 

6. Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini geliştirmeleri, 

7. Akademik becerilerini geliştirmeleri, 

8. Toplumsal yaşama katılım ve sosyal uyum becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir. 

PROGRAM İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR 

1. Modüllerde yer alan kazanımlar Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı’nın genel amaçlarına ulaşmayı sağlayacak nitelikte belirlenmiştir. 

2. Yaygın gelişimsel bozukluk gösteren bireylerin başka bir yetersizliği olması halinde, sahip olduğu diğer yetersizlik alanına ait programlardan birey için uygun olan modüller belirlenerek bireysel eğitim programına dâhil edilmelidir. 

3. Programı oluşturan modüller ve kazanımlar bireylerin yaşadığı güçlükler göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Bireyin ihtiyaçlarına göre aynı anda birden fazla modülden kazanımlar bireysel eğitim programına dahil edilebilir.  

4. Program modüllerinde yer alan kazanımların gerçekleşebilmesi için öğrenme ve öğretme sürecinde modülde belirtilen gerekli araç-gereç ve donanımlar sağlanmalıdır. 

5. Programda yer alan modüller arasında genel bir hiyerarşik düzen olmakla birlikte bireyin yaşı, tıbbi tanısı, gelişim düzeyi ve öncelikli ihtiyaçları dikkate alınarak modüllerin seçiminde farklı yapılandırmalar olabilir. Ancak eşleme, taklit, yönerge takip beceri modülleri öğrenmeye hazırlık çalışmalarına temel oluşturduğu için bireyin eğitim programında öncelikli olarak yer almalıdır.

6. Bireyin eğitim planı doğrultusunda bağlı olduğu rehberlik ve araştırma merkezi, varsa devam ettiği okul ya da kurum ve diğer ilgili kuruluşlarla iş birliği yapılmalıdır. Bireyin eğitim planı, yapılacak çalışmalar, öneriler konusunda varsa devam ettiği kurum/okul personeli (sınıf öğretmeni, rehber öğretmen, özel eğitim öğretmeni, branş öğretmeni, kurum psikoloğu, okul öncesi öğretmeni, sosyal hizmet uzmanı vb.) ile görüş alışverişi yapılarak bireyin gelişimi desteklenmelidir. Bireyin destek eğitim sürecinin sonunda devam ettiği kurum tarafından hazırlanan gelişim raporu ve ekinde birey kazanımlarının günlük yaşama geçişini ve kalıcılığını sağlayacak öneriler, bağlı olduğu rehberlik ve araştırma merkezinin yanı sıra bireyin ailesine, 2828 sayılı yasa ile devlet koruması altında bulunan bireyin yasal vasi statüsünde olan kuruma, varsa devam ettiği okulun rehberlik ve psikolojik danışma servisine iletilmelidir. 

7. Destek eğitim sürecinde bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme birimince gerek görülmesi durumunda uzman (psikiyatrist, sosyal hizmet uzmanı, fizyoterapist, dil ve konuşma terapisti, iş ve uğraşı terapisti vb.) desteği alınabilir.

8. Destek eğitim programının verimliliğini artırmak amacıyla modüllerde yer alan uygulamaya yönelik kazanımların gerçek ortamlarda ya da yapılandırılmış ortamlarda işlenmesi sağlanmalıdır. 

PROGRAMIN YAPISI 

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı, hedeflenen amaçlara ulaşmayı sağlayacak çeşitli modüller ve bu modüllere yönelik kazanımlardan oluşmaktadır. Her bir modülde bireylerde ulaşılması beklenen kazanımlar, içerik, açıklamalar ve ölçme değerlendirme bölümleri yer almaktadır. Modüller bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlama ve uygulamaya imkân sağlayacak şekilde, kendi içerisinde bütünlüğü olan ve birbirini işlevsel olarak tamamlayacak yapıda hazırlanmıştır.Modüllerde yer alan kazanımlar bireye kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlardan oluşmaktadır. Modüller uygulayıcıya rehber olabilmesinin yanında eğitim kurumlarının uygulayacağı eğitime de bir standart getirdiği gibi ölçme değerlendirme sürecini de kolaylaştırmaktadır.