Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Bir sınava girerken heyecanlanır, endişe duymaya başlayabiliriz. Bu son derece normaldir. Sınav bittiğinde stres ve endişe sona erer, rahatlarız. Normal düzeyde duyduğumuz endişe mantıklı, gerekli hatta yaşamsaldır. Daha dikkatli olmamızı sağlar ya da tehlike anında bizi harekete geçmeye yöneltir.

Ancak bu durum herkeste böyle olmaz. Bazı kişilerde stres hiç ortadan kaybolmaz. Bu kişilerin sürekli hissettiği stres; anksiyete yani kaygı olarak adlandırılır.

Yaygın anksiyete bozukluğu, bir anksiyete bozukluğu çeşididir. Yaygın anksiyete bozukluğunda diğer anksiyete bozukluklarından farklı olarak hissedilen kaygıların belli bir nedeni yoktur. Günlük hayatta karşılaşılan her şeyle ilgili olabilir. Gerçek bir neden yokken ya da nedeni olsa bile durumla uygunsuz ve aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın temel belirtisidir.

Kişide asabiyet, konsantrasyon bozukluğu, kabuslar, göğüs ağrıları, uykusuzluk, kas ağrıları, evden çıkmak istememe gibi psikolojik ve fizyolojik durumlara sebep olabilir. 

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler bu durumun aşırı ve mantık dışı olduğunu kabul ettiklerini ancak durduramadıklarını belirtir. Çevreleri tarafından genellikle ‘çok evhamlı’ olarak adlandırılabilirler. 

Ancak bilmeliyiz ki “Fazla evhamlısın” , “Bu kadar takma, boşver.” , “Kendini boş yere üzüyorsun.” , “Ne var bu kadar düşünecek?” gibi söylemler bu kişilere hiç fayda sağlamıyor. Hatta kendi içlerine kapanmalarına sebep olarak durumu daha da kötüleştirebiliyor. 

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilebilen bir hastalıktır. Eğer uzun süre devam eden, durduramadığınızı düşündüğünüz kaygılarınız iş, okul ya da özel yaşamınızı etkilemeye başladıysa mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalısınız.